Ticaretin Değişen Trendleri İle Büyümek

  • 28 Eylül 2016

Teknoloji ve tüketici alışkanlıkları her geçen gün değişiyor. Bu değişimi ölçümlememek ve buna uyum sağlamamak birçok köklü şirketin maalesef küçülmesindeki en önemli sebeplerden birini oluşturuyor.

E-ticaret gelişiyor ancak birçok yeni girişim ve dev yatırımlar köşeleri kapmış durumda. Peki, ne yapılabilir? Öncelikle klasik ticaretten e-ticarete geçmek en önemli somut adımlardan biri. Kesinlikle bu noktada değişime ayak uydurmak gerekiyor. Özellikle yerelde veya ulusalda bir markaysanız, markanızı dijitale taşımak, çıtayı belli bir seviyede tutarak e-ticarete adım atmak demektir. Bugün birçok giyim markası e-ticarete girdiği 3-4 ay içerisinde hızla büyüyor. Ve e-ticaret sitesi markanın en büyük şubesi konumuna geliyor. Çünkü sadece bir caddedeki insanlara değil, tüm Türkiye’ye hatta tüm dünyaya 7/24 hizmet veriyor. Üstelik doğrudan ürünlerle ilgili kişilere hizmet veriliyor. Bu sebeple şunu çok iyi biliyoruz ki, arama motorlarında üst sıralarda çıkmak, en işlek caddede dükkânınızın olmasından çok daha faydalıdır. E-ticarete adım atan markanın birkaç ayda e-ticaret sitesi, en çok ciro yapan 1’inci şubesi konumuna yükseliyor. Ayrıca gelişmeler de gösteriyor ki, ilerleyen zamanlarda en çok ciro yapan 5 mağazasının toplamından daha fazla bir kapasiteye ulaşabilecek e-ticaret siteleri… Yapılan araştırmalara göre 2016 yılında online alışveriş yüzde 45 oranında artmış durumda. İnsanlar artık mağazalardan ziyade alışverişlerini kolay ve daha hızlı gerçekleştirebildikleri için online mağazalarda yapıyor. Hatta mağazadan alışveriş yapacakları zaman da öncesinde internette gezip ilgili ürün hakkında bilgi topluyorlar. Buradan da anlaşılıyor ki, tüketiciler ister e-ticaret sitesinden ister mağazadan alışveriş yapsın öncelikli olarak internette bir araştırma sürecine giriyor. Bu kısımda da arama motorlarındaki görünürlük ve sıralama ön plana çıkıyor. Ürünlere yönelik aramalarda ilk sayfalarda sıralanmak e-ticaret firmalarının cirolarının büyük kısmını karşılıyor. Bu yüzden e-ticaret firmaları arasında büyük bir SEO rekabeti de yaşanıyor.

platin

PEKİ, GELECEK E-TİCARET Mİ?

Hayır. Bu noktada artık tüketim ve kullanım alışkanlıkları o kadar hızlı ki, bu da değişim ve gelişimi hızlandıran en önemli etken durumunda. Bu sebeple aslında mobil ticaret en büyük boşluğa sahip olan pazar. Çünkü rakamlar gösteriyor ki, artık web siteleri, ziyaretçilerinin yüzde 75’ini mobilden sağlıyor. Bu oran önümüzdeki birkaç yılda yüzde 95’lere ulaşacak ve bu durum da bize; web tasarım kavramının ve web yazılım kavramının biteceğini, mobil tasarım ve mobil yazılım kavramlarının pazara hâkim olacağını gösteriyor. Özellikle e-ticaret sitelerine verdiği reklam hizmetleri ile dünyaca tanınan online reklam şirketi Criteo’nun yaptığı bir araştırmaya göre; mobil ile yapılan alışverişler yüzde 40’ın üzerinde. Bunun 2017 yılında yüzde 70’e kadar büyümesi bekleniyor. Araştırmalar da gösteriyor ki, klasik alışverişten online alışverişe kayan büyük kitle şimdi de masaüstünde mobile doğru kayıyor. Burada da mobil SEO çalışmalarının önemi giderek artmaya başlıyor. Kimse bu kadar büyük bir tüketici kitlesini kaçırmak istemez değil mi? Mobil sayfanızın ve uygulamalarınızın, mümkün olduğunca kullanıcı yararına ve kullanılabilirliğine göre uygun olması gerekiyor. Diğer türlü bu büyük müşteri potansiyelini ve geliri tepmiş olursunuz.

NASIL HAREKET ETMELİ?

Öncelikle klasik ticaretten kesinlikle ilk adım olarak e-ticarete geçilmeli ve buradaki dinamiklere hâkim olunmaya başlanmalı. Klasik ticarette çalıştırdığınız bir pazarlama uzmanı, günde ortalama 60-70 telefon görüşmesi yapabilir veya günde 4-5 birebir toplantı gerçekleştirebilir. Ancak aynı maliyetlerle gerçekleştireceğiniz bir dijital pazarlama çalışması günde on binlerce kişiye ulaşmanızı sağlayacaktır. Bu sebeple e-ticaret için gerekli dijital pazarlama dinamiklerine hâkim olmadan sonraki süreçlere hâkim olmak zordur. Ancak teknoloji ve tüketim alışkanlıkları son derece hızlı gelişiyor. Bu nedenle bu gelişime de olabildiğince hızlı ayak uydurmak gerekmekle birlikte, geleceği öngörülen teknolojilere de hazırlık yatırımları yapılması gerekiyor. Aksi takdirde rakiplerin kat edeceği yola sonradan ulaşmaya çalışmanız 8-10 kat fazla bir maliyete katlanmanızı gerektirecektir. Amerika’da hizmet veren ünlü araştırma şirketi Borrell Associates, şirketlerin dijital pazarlama harcamalarına dair geniş bir araştırma gerçekleştirdi. Borrell Associates’in yaptığı araştırmaya göre; ABD’deki şirketler dijital pazarlama hizmetleri için 2016 yılında toplam 613 milyar dolar harcama yapacak. Bu harcamanın yaklaşık 70 milyar dolar kısmının ise SEO çalışmalarına ayrılacağı belirtilmiş. Bu araştırmadan çıkan sonuca göre ayrılan bütçenin büyüklüğünü de göz önünde bulundurursak, SEO çalışmaları dijital pazarlamanın olmazsa olmazı. Markaların SEO’ya bu kadar büyük oranda yatırım yapması da gösteriyor ki, buradan ciddi oranlarda gelir elde ediliyor.

MOBİL TİCARET VAZGEÇİLMEZ!

E-ticaret ile edinilen deneyim zaten gösterecek ki, klasik bilgisayarlar üzerinden gerçekleştirilen e-ticaret yerini mobil e-ticarete bırakacaktır. Bu konuda uzmanlarla çalışarak daha hızlı yol almayı planlayanlar, direkt mobil e-ticaret projelerini de hayata geçirebilirler. Hedef kitleyi doğru analiz ederek yapılacak dijital pazarlamalar, size yılların markalarını geçme avantajı sunacaktır. Üstelik çok kısa sürede. Çünkü ağır ve hantal yapılar, maalesef gelişmelere sonradan ayak uydurma yönünde ilerleyebiliyor ve büyük ölçüde geç kalıyor. Marka gücü bir nebze o boşluğu kapatsa da her zaman yenilikçi platformlar ilk tercih edilen uygulamalar oluyorlar. Burada da özellikle SEO gibi etkili dijital pazarlama stratejilerini ön plana çıkararak mobilden hem sitenize hem de uygulamanıza gelebilecek trafiği artırabilir ve etkili şekilde reklam pazarlaması yapabilirsiniz.

GENELDE İKİ ÇEŞİT HEDEFLEME YAPILABİLİR!

Birincisi web tabanlı bir e-ticaret için dijital pazarlama stratejileri… Bu noktada insanların marka sadakatinden daha büyük ölçüde yeni araştırma ve keşiflerle satın alma tercihlerini belirlediğini söyleyebiliriz. Bu da arama motoru optimizasyonu (SEO), remarketing, sosyal medya pazarlaması gibi önemli dijital pazarlama stratejileriyle kapsamlı bir şekilde yürütülebiliyor. İkincisi mobil uygulama tabanlı, marka sadakatine ve tüketim alışkanlığına dayalı satın alma tercihleri… Bu noktada insanlar günde yüzlerce web sitesi ziyaret edebilirken, günde yüzlerce farklı uygulama kullanmıyorlar. Dolayısıyla faydalı bir kullanım yapısıyla oluşturulacak uygulama, tüketim alışkanlığı sebebiyle fiyat kriterini de ikinci planda bırakarak çok daha hızlı satış yapmanızı sağlayabilecektir. Bu sayede marka algısını da hızla artırabileceksiniz. Dolayısıyla burada devreye giren pazarlama stratejisi, ürün odaklı değil marka ve mobil uygulama odaklı oluyor. Dolayısıyla web tabanlı pazarlama stratejilerinde ürün odaklı pazarlamayı birinci planda tutarken, mobil uygulama için uygulama ve marka odaklı pazarlamayı birinci sıraya alıyoruz. Bu sebeple marka için yaptığınız reklam yatırımlarını mobil uygulamanız için yaptığınızda, beraberinde hem markanızı tanıtırken, hem de uygulama aracılığıyla sadık bir müşteri kitlesi elde etmiş olacaksınız.

GELECEK NE GETİRECEK?

VR (Virtual Reality) yani sanal gerçeklik olarak tanımlanan ve önümüzdeki yıllarda 85 milyar dolarlık bir sektör olacağı tahmin edilen teknoloji, gün geçtikçe birçok sektöre dahil ediliyor. İnsanların bir gözlük ile oluşturulan sanal dünyayı gerçek olarak algılayıp yaşaması çok yenilikçi ve önü açık bir teknoloji. İlk etapta oyun sektörü için çalışmalara başlanmış olsa da askeri tatbikatlar için de oldukça verimli bir şekilde kullanılabiliyor. Eğitim ve tıp alanında da yaygınlaşmaya başlayacak olan sanal gerçeklik teknolojisi elbette ticareti de etkileyecek. Emlak ilanlarını, bu gözlük sayesinde gerçekçi bir şekilde gezebileceğiz. Her ne kadar aynı şekilde mağaza ve marketler için de sanal bir gezinti yapılabilir olsa da internetteki tüketim alışkanlıklarının her geçen gün sürat kazanması bu yöndeki bir kullanımı çok da gerektirmeyecektir. Ancak satın alınması planlanan ürünün web sitesinde gerçek boyutunu bilememek gibi sorunları sanal gerçeklik gözlüğüyle bir masada veya duvarımızda asılı olarak görerek en gerçekçi şekliyle satın almış gibi deneyimleyebileceğiz. Elbette gelişen 3D yazıcı teknolojisinin de evlere girdiğini ve ikisi arasında bir ilişki kurulacağını düşünecek olursak, 3 boyutlu olarak kendiniz üzerinde yapacağınız bir tarama ile almayı düşündüğünüz kıyafetlerin üzerinizde nasıl durduğunu sanal gerçeklik gözlükleriyle görmeye başlayabileceksiniz.

Kaynak : http://www.platinonline.com/yazarlar/kaan-gulten/ticaretin-degisen-trendleri-ile-buyumek-717241

Yorumlar (1)
  • Murat ÖZTÜRK 21 Eylül 2017 08:05

    Çok faydalı bir yazı olmuş. Teşekkürler